Diyabet toplumda yaygın olarak bulunan bir hastalıktır. Diyabetes mellitus (DM), uzun bir süre boyunca yüksek kan şekeri düzeylerinin olduğu metabolik hastalıklar grubudur. Vücutda bulunan yüksek kan şekeri belirtileri arasında sık idrara çıkma, susama ve açlık hissinin artması sayılabilir. Eğer tedavi edilmezse, diyabet birçok soruna neden olabilir. Akut (hızla gelişen) komplikasyonlar arasında diabetik ketoasidoz ve nonketotik hiperozmolar koma, hipoglisemi sayılabilir. Ciddi kan şekeri yüksekliği sonucu uzun dönemde kardiyovasküler hastalık, felç, kronik böbrek yetmezliği, ayak ülseri ve gözlere zarar verebilir.
Tiroid bezi vücudun en büyük endokrin bezlerinden biridir ve iki bağlı parçadan (lob) oluşur. Bu bez nefes borusunun önünde adem elmasının altında bulunur. Tiroid bezi vücudun enerji döngüsünü düzenler, protein yapımını ve diğer hormonlara vücudun hassasiyetini kontrol eder. Aktif tiroid hormonları olarak tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) üreterek bu süreçlere katılır. Bu hormonlar vücuttaki diğer sistemlerin işlevini, büyüme hızını düzenler. Tiroid hormon çıkışı hipotalamus tarafından üretilen tirotropin salıveren hormon (TRH) ile düzenlenir ön hipofiz dediğimiz organdan tiroit uyarıcı hormon (TSH)’ı artırarak bu işlevi düzenler.
Obezite vücutda aşırı yağ birikmesi sonucu yaşam beklentisinin azalmasına ve artan sağlık sorunlarına yol açan bir tıbbi durumdur. Obezite çeşitli hastalıklar özellikle kalp hastalığı, tip 2 diyabet, obstrüktif uyku apnesi, bazı kanser türleri ve osteoartrit olasılığını artırır. Obezite aşırı gıda enerji alımı, fiziksel aktivite eksikliği, ve genetik yatkınlık, endokrin bozukluklar, ilaç veya psikiyatrik hastalık sonrasında görülebilir. Diyet ve egzersiz tedavisi obez bireylerde ana tedavi yöntemleridir. Uygun bir diyet ile birlikte anti-obeziter ilaçlar ile iştahı azaltılıp veya yağ emilimini azaltılınabilir.
Polikistik over sendromu doğurganlık çağından itibaren kadınları etkileyen , önceleri tüylenme ve sivilcelenme problemleri ile kozmetik rahatsızlıklar yaratan ama esasında altında ciddi sağlık riskleri barındıran bir bozukluktur. Adet düzensizliği, tüylenme ve sivilcelenme ile kendini belli eden buz dağı; denizin altında çocuk sahibi olmada zorluklar, insülin direnci, kolay kilo alma, şeker hastalığına yatkınlık, kalp hastalıklarına yatkınlık ve yıllar içinde rahim kanseri riski gibi korkutucu sonuçları saklar. Tüm bu sonuçlarla karşılaşmamak için bilinçli bir izlem şarttır.