PCOS

Polikistik over sendromu (PCOS) kadının:

  • Adet döngüsünü

  • Doğurganlığını

  • Hormonlarını

  • Kalbini

  • Kan damarlarını

  • Dış görünüşünü

Etkileyen bir sağlık problemidir.

 

Polikistik over hastalığı bulunan kadınlar genellikle:

 

  • Adrojen seviyeleri yüksek olur. Androjenler erkek tipi hormonlara verilen genel isim olmasına rağmen tüm kadınlar normalde de değişen oranlarda androjen üretirler. Önemli olan üretilen miktarın kadın için normal sınırları aşmamasıdır.

  • Adet gecikmesi ya da düzensizliği görürler.

  • Yumurtalıklarında küçük ve çok miktarda kist (sıvı dolu küçük kesecikler) bulundurabilir.

 

POLİKİSTİK OVER’E NE SEBEP OLUR?

PCOS’un sebebi bilinmemektedir. Ama çoğu uzmana göre genetik yatkınlık dahil birçok faktör bu hastalıkta rol oynayabilir. PCOS tanısı bulunanın kadınların PCOS sahibi anne veya kardeşleri olması muhtemeldir.

 

PCOS ile alakalı başlıca problem hormonal dengesizliktir. PCOS olan kadınlarda yumurtalıklar normalden fazla androjen üretir. Bu hormonların fazla üretilmeleri yumurtaların gelişimini ve dışarı atılmasını etkileyebilir. PCOS tanısı bulunan kadınların vücudunda çok fazla insülin bulunur çünkü insülin etkisinde yetersizlik vardır. Fazla miktarda insülin de androjen üretimini arttırır. Yüksek androjenin sebep olabileceği durumlar şunlardır:

  • Akne

  • Aşırı tüylenme

  • Kilo alma

  • Yumurtlama ile alakalı problemler

 

SEMPTOMLARI NELERDİR?

PCOS’un semptomları kadından kadına değişiklik gösterebilir. Bazı semptomlar şu şekildedir:

 

  • Yumurtalamamaya bağlı olarak kısırlık (çocuk sahibi olamama). Hatta PCOS kadında kısırlığın en yaygın sebebidir.

  • Seyrek, düzensiz adetler ya da hiç adet görmeme

  • Yüz, göğüs, karın, sırt, baş parmak ve ayaklarda aşırı tüylenme

  • Yumurtalıklarda kist

  • Özellikle bel çevresinde olmak üzere kilo alımı ya da obezite

  • Saçlarda zayıflama hatta erkeklerde görülene benzer kelleşme

  • Boyun, kol, göğüsler ya da uyluklarda kalın, koyu kahverengi veya siyah lekelenme (akantozis nigrikans)

  • Koltukaltı veya boyun çevresinde aşırı et beni oluşumu (skin tag)

  • Kasık ağrısı

  • Anksiyete ya da depresyon

  • Uyku apnesi (uyku sırasında kısa süreli olarak nefes almanın durması)

 

TEST YAPTIRMAK

PCOS’un teşhisi için belli bir test yoktur ama semptomlarınız varsa doktorunuz PCOS ya da başka bir hastalığa sahip olup olmadığınızı anlamak için aşağıdaki adımları izleyecektir:

  • Tıbbı geçmişiniz. Doktorunuz adet döngünüz, kilonuzdaki değişiklikler ve diğer semptomlar hakkında sorular soracaktır.

  • Fiziksel muayene. Doktorunuz tansiyonunuzu, vücut kütle endeksinizi ve bel çevrenizi ölçecek ve tüylenmenin arttığı bölgeleri de kontrol edecektir. Doktor randevunuzdan birkaç gün önce tüylerin doğal büyümesine izin vermelisiniz.

  • Kasık muayenesi. Doktorunuz, yumurtalıklarınızın küçük kistlere bağlı olarak genişleyip genişlemediğini veya şişip şişmediğini görmek isteyebilir.

  • Kan tahlilleri. Doktorunuz kanınızdaki androjen hormonu, glukoz (şeker) miktarını ve insülin hormon seviyesini görmek isteyebilir.

  • Ultrason. Doktorunuz kasık bölgesinin fotoğraflarını çekmek için ses dalgalarını kullandığı bir test yapabilir. Bu test doktorunuzun yumurtalıklarınızdaki kistleri incelemesine ve rahim duvarını muayene etmesine imkan sağlar. Adetiniz düzenli değilse bu hat daha kalın olabilir.

 

BAĞLANTILI SAĞLIK SORUNLARI

PCOS’u olan kadınların, bazıları hayati tehlike taşıyan birçok ciddi sağlık problemiyle karşılaşma riski çok daha fazladır. Yapılan son araştırmalara göre;

  • PCOS’u olan kadınların yarısından fazlası 40 yaşına gelmeden diyabet ya da gizli şeker (glukoz intoleransı) hastalığına yakalanıyorlar.

  • PCOS’u olan bir kadın, aynı yaşta ve sağlıklı bir kadına göre 4 ila 7 kat daha fazla kalp krizi riski taşıyor.

  • PCOS’u olan kadınların yüksek tansiyon hastası olma riskleri çok daha fazla.

  • PCOS’u olan sahibi kadınların LDL (kötü) kolesterol seviyeleri yüksek ve HDL (iyi) kolesterol seviyeleri düşük.

  • PCOS’u olan kadınlar uyku apnesine yakalanıyorlar. Uyku esnasında nefes alımının kısa sürekli olarak durmasına uyku apnesi deniyor.

  • PCOS’u olan kadınlar aynı zamanda anksiyete ve depresyona da yakalanabiliyorlar. Bu psikolojik rahatsızlıkların tedavisi için doktorunuzla konuşmanız ayrıca önemlidir.

  • PCOS’u olan kadınların rahim kanseri olma riski de daha fazladır. Düzensiz adet döngüsü ve yumurtlamanın gerçekleşmemesi kadınların östrojen hormonu üretmesine neden oluyor ama progesteron hormonu üretmesine neden olmuyor. Progesteron, rahim duvarının her ay yenilenmesini sağlar. Progesteron olmadığında rahim duvarı kalınlaşır ve bu da yoğun veya düzensiz kanamaya yol açar. Bu durum zamanla rahim duvarında anormal doku büyümesine sebep olur, yani kansere!!

 

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS) NEDİR?

Polikistik Over Sendromu, ya da PCOS dünyada ortalama 10 milyon kadını etkileyen bir sağlık problemidir.

Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal bir problem olduğu kesindir. Genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin PCOS’un oluşumunda etkili olduğuna inanılıyor. Kadında kısırlığın başlıca sebebi olarak gösterilen PCOS, aynı zamanda vücutta hem fiziksel hem duygusal olarak etkileyen birçok semptomun da sorumlusudur.

Bilinenin aksine, bu tanıyı alan çoğu kadının yumurtalıklarında kist yoktur. İsimle ne kadar zıt değil mi???

PCOS nedeni ile incelenmesi gereken başlıca hormonlar şunlardır:

  • Androjen. Bütün kadınlar androjen üretir (aynı zamanda “erkek hormonu” da denir) ancak PCOS’lu olan olan kadınlarda androjen üretimi daha fazladır. Akne, istenmeyen tüy, zayıflayan saç ve düzensiz adet gibi birçok PCOS semptomunun sorumlusu bu aşırı doz androjendir.

  • İnsülin. Bu hormon vücutta enerji üretimi için hücrelerin glukoz emilimi yapmalarını sağlar. PCOS vakasında vücut insüline normalde vermesi gerektiğinden daha az cevap verir. Bu durum kanda yüksek glukoz seviyesi görülmesine ve bu sebeple daha fazla insülin üretimine yol açar. Fazla insülin de vücudun daha fazla androjen üretmesine sebep olur.

  • Progesteron. PCOS vakasında progesteron eksikliği düzensiz adet döngüsüne neden olur. Progesteron eksikliğinin esas sebebi yumurtlama sorunlarıdır.

 

PCOS’UN SEMPTOMLARI

Semptomlar ergenlikten hemen sonra kendini gösterebileceği gibi sonrasındaki gençlik yıllarında veya erken yetişkinlikte de ortaya çıkabilir. Bazen, semptomları başka hastalıklarınkilerle karıştırıldığından ya da hiç fark edilmediğinden PCOS teşhisinin hiç konulmadığı da oluyor.

 

PCOS’lu olan kadınlar yumurtlamaları gerçekleşmediğinden ya düzensiz adet görüyorlar ya da adet sekmesiyle karşılaşıyorlar. Bazı kadınların yumurtalıklarında kist oluşsa da, çoğu kadında kist oluşumu görülmüyor.

 

Diğer semptomlar ise:

  • Kilo alımı. PCOS’lu olan kadınların neredeyse yarısı fazla kilolarla ve obeziteye karşı zorlu bir mücadele veriyor.

  • Yorgunluk. PCOS’lu olan birçok kadın yorgunluklarının arttığını ve enerjilerinin düştüğünü söylüyorlar. Kötü uyku gibi alakalı problemler yorgunluğu daha da arttırıyor.

  • İstenmeyen tüy gelişimi (hirsutizm olarak da bilinir). Yüz, kollar, sırt, göğüs, parmaklar, ayaklar ve karın aşırı tüylenmeden etkilenen bölgelerdir. PCOS ile alakalı hirsutizm androjen hormonundaki değişimlerle alakalıdır.

  • Kafa tepesinde saç zayıflaması. PCOS ile alakalı saç dökülmesi orta yaşlarda artabilir.

  • Kısırlık. Kadında kısırlığın başlıca sebebi PCOS’dur ancak PCOS sahibi her kadın için aynı durum geçerli olmayabilir. Bazı kadınlar doğurganlık için tedavi görmek zorunda kalırken bazıları doğal yoldan hamile kalabiliyorlar.

  • Akne. Androjenle alakalı hormonal değişimler akne problemlerine yol açabilir. Et beni ve koyu renkler gibi deriyle alakalı değişimler de PCOS ile ilişkilidir.

  • Ruh halinde değişimler. PCOS’lu olmak ani ruh hali değişiklikleri, depresyon ve anksiyete riskini arttırır.

  • Kasık ağrısı. Kasık ağrısı adet dönemlerinde yoğun kanamayla birlikte görülebilir. Adet dönemi dışında da görülebilir.

  • Baş ağrısı. Hormonal değişimler baş ağrısını tetikler.

  • Uyku problemleri. PCOS’lu olan kadınlar çoğunlukla uyuyamama ya da kalitesiz uykudan şikayetçidirler ancak PCOS’un, uyku apnesi adında başka bir uyku bozukluğu ile de bağlantılı bulunmuştur. Uyku apnesinde kişinin nefes alması kısa süreli olarak durur.

 

YUMURTALIK KİSTİ NEDİR?

Kistin tanımı su dolu kesedir. Kistler vücudun herhangi bir yerinde gelişebilir. PCOS durumunda kadınlar yumurtaların atılmamasıyla alakalı olarak kist oluşumuyla karşılaşırlar. Foliküller büyür ve çok sayıda “kist” meydana getirirler. Ultrasonla bakıldığında “bir dizi inci” ye benzer bir görüntüleri vardır.

Söylenenin aksine, PCOS sahibi kadınlar her zaman yumurtalık kisti taşımayabilirler; aslında bu hastaların kist oluşumları başka sebeplere dayalıdır. En yaygın görülen kist türü fonksiyonel kisttir. Bu kistlere fonksiyonel kist adı verilmesinin sebebi adet döngüsü sırasında ortaya çıkmalarıdır. İki türe ayrılırlar:

  • Foliküler kistler: Bu tür genellikle 1 ila 3 ay içinde kendiliğinden yok olur. Yumurta vücuttan atılmazsa folikül büyümeye devam eder.

  • Korpus luteum kisti: Bu tür de çoğunlukla kendiliğinden geçer. Folikül parçalanıp yumurta atıldıktan sonra (yumurtlama) oluşurlar. Folikül yeniden kapanır ve içindeki sıvı artmaya başlar. Büyüdükçe yumurtalıklarda ağrı, kanama ve sancıya neden olabilirler. Yumurtlamayı desteklemek için kullanılan doğurganlık ilaçları (klomifen gibi) bu tür kist oluşumuna davetiye çıkarabilir.

Yumurtalık kistleri endometriozis hastalığıyla da ilişkilendirilebilir; yumurtalığın dışında gelişebilir (kistadenom), yumurtalıkla benzerlik göstermeyen bir dokuda da gelişebilir(dermoid kist)

 

PCOS’UN TEŞHİSİ

PCOS’un tanısı için belli bir test ne yazık ki yok. Doktorunuz tıbbi geçmişinizle yani adet düzensizliğiniz, kilo ve saç değişimleriniz ve akneleriniz hakkında sorular sorarak başlayabilir. Aynı zamanda ailenizin tıbbi geçmişini de öğrenmek isteyecektir. Fiziksel muayeneyi tamamlamak için kilonuzu ve hayati organlarınızı da kontrol edecektir. Kan şekeri ve androjen ölçümü başta olmak üzere birçok laboratuvar testi istenebilir. Yumurtalıkların durumunu değerlendirmek için ise USG kullanılabilir.

Bu testler PCOS teşhisi koymak ve semptomlarınızın diğer olası sebeplerini ayrıştırmak için önemlidir. Pratisyen hekiminiz sizi diğer hastalıkların semptomlarını elemek ve PCOS teşhisini teyid etmek için süreci hızlandırarak bir endokrinoloji uzmanına yönlendirmelidir.

 

TEDAVİSİ VAR MI?

Henüz bir tedavisi yok ancak semptomları olabildiğince azaltmak ve daha iyi hissetmek için birçok yöntem var. Doktorunuz, düzensiz adet, akne, aşırı tüylenme ve yüksek kan şekeri tedavisi için çeşitli ilaç tedavileri önerebilir. Hamile kalabilmek için de doğurganlık tedavileri mevcut. PCOS semptomlarına sahip kadınların aşırı kilolarının %5’ini vermesi düzenli yumurtlama ve diğer semptomların iyileştirilmesine yardımcı olabilir; bunu yapmanın en iyi yolu da doğru beslenme ve egzersizden geçiyor.

Fazla kiloları verip kilonuzu korumanın zor olduğunu düşünebilirsiniz ancak çabanızda istikrarlı olmanız çok önemli. Bu çabalarınız sayesinde PCOS tanılı kadınların sağlıklı kadınlara kıyasla daha fazla risk altında olduğu bazı ciddi sağlık sorunlarından korunabilirsiniz. Bu riskli sorunlar diyabet, kalp hastalıkları ve kalp krizidir çünkü PCOS’ta görülen insülin direnci, yüksek kolesterolü ve yüksek tansiyonu tetikliyor. Endokrinoloji uzmanınız ve birlikte çalışan diyetisyeniniz sizin sorunlarınızı çözecektir.

 

PCOS TEDAVİLERİ

Eğer hasta hamilelik düşünmüyorsa hormonal doğum kontrolü (genellikle doğum kontrol haplarıyla) standart tedavi yöntemidir. Doğum kontrol hapları adeti düzenler ve androjen seviyesini düşürerek aşırı tüylenmeyi ve akneyi önler. Aynı zamanda rahmi anormal hücre büyümesine karşı korur.

Sağlık bakanlığı henüz prospektüs bilgilerine eklememiş olsa da birçok doktor hastalarına metformin önerir. Metformin vücudu insüline daha duyarlı hale getirir. Bu sayede kandaki glukoz, insülin ve androjen seviyesi azalabilir. Metformin kullanan hastalar kilo da verirler. Bu madde aynı zamanda adet döngüsüne de iyi gelir ancak istenmeyen tüylere bir faydası olduğu görülmemiştir. Metformin yıllar geçtikçe PCOS’ta ilk seçenek ilaç olmaya adaydır.

Klomifen yumurtlamayı düzenlemek için kullanılan en yaygın yöntemdir ve ağızdan alınan bir ilaçtır. Klomifem ve metforminin birlikte kullanımı doğurganlık açısından yalnızca klomifen kullanımıyla hemen hemen aynı sonucu veriyor. Metformin yardımcı üreme teknolojisiyle birlikte yumurtalıkların hiperstimülasyon riskini azaltır. Yumurtlamayı tetiklemek için kullanılan diğer ilaç tedavileri de ağızdan alınan letrozole (Femara) ve enjeksiyonla verilen bir hormon olan gonadotropindir..

Aşırı kilolu kadınlarda yaşam tarzını değiştirerek kilonun %5 ila %10’unu vermek yumurtlama ve adeti de düzene sokuyor. Beslenmeyle alakalı temel yaklaşım geçerli olsa da PCOS’lu olan kadınlar için kilo vermek ve kiloyu korumak çok daha zor olabilir.

PCOS tedavisi için Sağlık bakanlığı tarafından onaylanmamış olsa da androjen seviyesini düşüren ilaçlar da tedavide oldukça yaygın yöntemlerden. Androjen seviyesini düşürerek birçok hasta aşırı tüylenme gibi androjenle alakalı problemlerde önemli gelişmeler kaydediyorlar. Androjene karşı kullanılan en yaygın ilaç ise spirinolaktron. İstenmeyen tüye etkilerini görmek için 6 aylık bir deneme süreci izlenir ve genelde yüksek dozlara ihtiyaç duyulur. Tüyler kaybolmaz ama artık daha zayıf ve güçsüzleşmeye başlar. Akne tedavisi daha hızlı sonuç verir. Ancak maalesef bu ilacın tedavisi çok daha zor olan Androjene dayalı kelleşmeye herhangi bir olumlu etkisi görülmemiştir.

Kaçırılmaması gereken önemli nokta; spirinolaktron hamilelikte GÜVENLİ DEĞİLDİR ve hamilelikten korumaz bu sebeple genellikle doğum kontrol haplarıyla birlikte kullanılır. Bazı kadınlar doğum kontrol hapı kullanamazlar ve bu durumda eğer cinsel olarak aktifseniz ve spirinolakton kullanıyorsanız başka doğum kontrol yöntemlerine de başvurmak önemlidir.

Deri ve saç için kullanılan tedaviler aynı zamanda tüyler için de faydalıdır. Eflornitin hidroklörürün krem olarak kullanımı (Vaniga), akne ilaçları ve lazer tedavisi ve elektroliz gibi kozmetik tedaviler bunlardan birkaçıdır.

PCOS tedavisinde vitaminler, ek ilaçlar ve diğer tamamlayıcı ilaçlar da oldukça yaygındır. Araştırmacılar bu tarz tedavilerin ne kadar etkili olduğunu araştırmaya devam ediyorlar. Popüler tedavilerde tarçın, myo-inositol, D ve B kompleks vitaminleri ve akupunktur kullanılıyor. Bunlarla ve diğer tedavilerle alakalı araştırma sonuçları gelmeye devam ettikçe açıklamalar yaparak sizlerle paylaşmayı umuyoruz.

 

PCOS İLE HAMİLELİK VE DOĞUM KOMPLİKASYONLARI

PCOS’lu olan kadınlar hamilelik ve doğumda risk altındadırlar. PCOS olmayan kadınlara göre erken hamilelikte üç kat daha fazla risk vardır ve bu riskler daha büyük bebeklere sebebiyet veren gebelik diyabeti, 20.haftadan sonra ani yükselen tansiyon ve vücutta şişmeyle tanımlananpreeklampsi, erken doğum ve mecburi sezaryen doğum olarak sıralanabilir. Hamilelik diyabeti PCOS’lu olan her kadının farkında olmak zorunda olduğu bir risktir.

 

HAMİLELİKTE NE GEREKİYOR?

Hamilelikte kan şekerinizi hamilelik öncesi yaptığınızdan çok daha fazla kontrol ettirmeniz gerekecek; doktorunuzun önerdiği sıklıkta kontrole gitmelisiniz. Muhtemelen yemeklerden önce, bir, iki saat sonra, yatmadan önce ve gece ölçüm gerekir.

Doktorunuza kan şekeri değerinizin ne olması gerektiğini sorun. Çoğu hamile kadının sahip olması gereken kan şekeri değerleri aşağıdaki gibidir:

Yemeklerden önce (açlık kan şekeri) 90 mg/dl

Yemekten bir saat sonra: 140 mg/dL ya da daha az, yemekten iki saat sonra 120 mg/dL ya da daha az

İnsülin. Eğer hamilelik öncesinde de insülin pompası kullanıyorduysanız, hamilelikte de kullanmalısınız. Muhtemelen insülin pompasını ilk kez hamilelikte kullanıyor olmamalısınız. Ama diğer insülin tedavileri kan şekerinizi kontrol altında tutamıyorsa doktorunuz insülin pompasına geçmenizi önerebilir.

Medikal beslenme terapisi. Beslenme terapisi için diyetisyeninize danışmalısınız. Size reçete edilen bu beslenme planının kan şekerinizi kontrol ederek besin ihtiyacınızı karşıladığına ve almanız gerektiği kadar kilo almanıza imkân sağladığına emin olmalısınız. Doktorunuz karbonhidratı (patates, ekmek ve meyve gibi) biraz kısmanızı isteyebilir. Üç ana öğün ve 2-4 atıştırma öğünü iyi bir beslenme planıdır. Diyetisyeniniz ne sıklıkla kalori tüketeceğinizi de ayrıca açıklayacaktır.

Vitaminler. Doktorunuz büyük ihtimalle ilk üç aylık dönem bittiğinde folik asidin dozunu azaltmanızı isteyecektir(12.hafta). Genellikte hamileliğin sonraki döneminden emzirme bitene kadar önerilen günlük folik asit dozu 0.4mg (400 mikrogram) ila 1 mg arasıdır. Doktorunuza başka hangi doğum öncesi vitaminlere ihtiyacınız olduğunu da danışın. Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında metformin kullanıyorsanız vitamin takviyeleri özel ilgi gerektirir ihmal etmeyin (B12 vitamini!).

 

EMZİREBİLECEK MİYİM?

Diyabeti olan her kadınların emzirmesi desteklenir. Emzirmek bebeğinizin çocukluk obezitesi riskini ve yetişkinlikte de tür 2 diyabet riskiniz azaltır. Hamilelik diyabeti olan kadınların tip 2 diyabetle karşılaşma riski daha yüksektir ve emzirmek bu riski azaltır. Ayrıca doğum kilolarınızdan kurtulmanıza da yardımcı olur!

İnsülin emziren anneler için güvenlidir. Tür 2 diyabet tedavisi için metformin hapları alıyorsanız emzirirken de almada içiniz rahat olsun.

 

SAĞLIKLI BİR BEBEK İÇİN NE YAPMALIYIM?

Bebeğinizin ve sizin sağlığını güvence altına alabilmeniz mümkün. Hamilelik öncesinde sırasında ve sonrasında düzenli bir sağlık yardımı almak için doğum doktorunuz ve endokrinoloji uzmanınızla iş birliği içinde olun. Diyabet ilacınızı önerilen şekilde alın ve kan şekerinizi kontrol altında tutun. Diyetisyeninizle, endokrinoloji uzmanının önerilerine göre hazırlanan sağlıklı beslenme planına uyun. Bunların yanı sıra fiziksel olarak aktif olun. Doktorunuzdan hangi tür aktivitenin size göre olduğuna dair fikir alın.

İyi haber şu ki titiz bir plan, sağlık yardımı ve kişisel bakım ile güvenli bir hamilelik geçirerek sağlıklı bir bebeğe kavuşabilirsiniz.

 

PCOS VE SAĞLIK SORUNLARI

Doğurganlık problemlerinin dışında muhtemel sağlık problemleri insülin direnci, gizli şeker/diyabet, yüksek kolesterol ve triglisert, kalp hastalıkları ve krizi, rahim kanseri, obezite ve uyku apnesi olarak sıralanabilir.

 

PCOS VE UYKU APNESİ

PCOS’un uyku apnesiyle ilişkilendirilmesi oldukça yaygındır. Uyku apnesi uyku sırasında kısa süreli nefes durmasıyla tanımlanan bir uyku bozukluğudur. Uykuyu aksatır ve vücuda oksijen girmesini engeller. Uyku apnesi acı eşiğinin düşmesine, yüksek tansiyona, ruh hali değişimlerine, kalp hastalıklarına ve kilo artışına sebep olabilir. Belirtileri şunlardır:

Uyanıkken aşırı uykulu olma hali

Dikkat dağınıklığı

Kronik horlama

Uyku sırasında soluğun durması (başka biri tarafından gözlemlenmiş olarak)

Eğer bir sağlık sorunundan şüpheleniyorsanız doktorunuza danışın. Uyku çalışması, uyku apnesi ve diğer uyku bozukluklarını teşhis için kullanılan testtir. Bu test sırasında beyniniz, kalbiniz ve ciğerleriniz siz uyurken gözlemlenir. Eğer uyku apnesi ya da başka bir uyku bozukluğunuz varsa tedavi (uyku apnesi için CPAP) işe yarayabilir. Tedavi sayesinde uykunuzu daha iyi alırsınız ve daha sağlıklı bir bünyeye sahip olursunuz.

 

PCOS VE ŞİŞKİNLİK

PCOS sahibi kadınların çoğunun karında şişkinlik ile alakalı problemleri vardır. Çoğunlukla bu bazı yiyecekler tarafından tetiklenmiş olur. Bu konuda sorumlu yiyecekler listesi değişiklik gösterir ancak rafinoz adında bir karbonhidrat içeren yiyecekler listede sabittir. Bu karbonhidrat bazı kişiler tarafından tam olarak sindirilemez ve gaz üretimine sebep olur. Kuşkonmaz, börülce, brokoli, brüksel lahanası, lahana ve karnabahar bu karbonhidratı içeren besinlerdendir.

Laktoz intoleransınız varsa şişmeye neden olacak diğer yiyecekler de süt ürünleri, bazı tam tahıllar, meyveler, yapay tatlandırıcı barındıran ürünler ve karbonatlı yiyeceklerdir. Yiyip içtiklerinize dikkat etmek hangilerinin size iyi gelmediğine dair fikir verebilir ve bu sayede onların farkında olup uzak durabilirsiniz. PCOS takibi size bu konuda yardımcı olacaktır.

 

PCOS VE İSTENMEYEN TÜYLER

Androjen seviyesini düşüren ilaçlar da Sağlık Bakanlığı tarafından resmi olarak onaylanmamasına rağmen PCOS tedavisinde oldukça yaygın kullanılmaktadır. Birçok hasta aşırı tüylenme ile alakalı sorunlarında androjen seviyesini düşürerek önemli gelişmeler kaydetti. Spironolakton bu amaçla kullanılan en yaygın androjen karşıtı ilaçtır. Tüyler kaybolmaz ama artık daha zayıf ve güçsüzleşmeye başlar. Akne tedavisi daha hızlı sonuç verir. Ancak maalesef bu ilacın, tedavisi çok daha zor olan Androjene dayalı kelleşmeye herhangi bir olumlu etkisi görülmemiştir.

Deri ve saç için kullanılan tedaviler aynı zamanda tüyler için de faydalıdır. Eflornitin hidroklörürün krem olarak kullanımı (Vaniga), akne ilaçları ve lazer tedavisi ve elektroliz gibi kozmetik tedaviler bunlardan birkaçıdır.

 

PCOS VE AŞIRI YORGUNLUK

PCOS’lu olan kadınlarda başlıca semptomlardan biri aşırı yorgunluktur. Hipotiroidi (az çalışan tiroid), B12 ya da D vitamini yetersizliği, anemi(düşük kan sayımı) buna ek sebeplerden olabilir. Uyku problemleri veya tedavilerin diğer yan etkileri de bu konuda rol oynayabilir. Örneğin, metforminin B12 düşüklüğünde önemli bir etkisi vardır.

 

Sebep olabilecek diğer faktörler için test yaptırmadıysanız ileri tetkik için doktorunuzla görüşmelisiniz. Hipotiroid, B12 eksikliği ve anemi tedavi edilebilirdir. Doktorunuz yorgunluk yan etkisi bulunan ilaçları tanımlayıp diyetinize göre ayarlamalar yapabilir. Ayrıca çok az uyumak da enerji, ruh hali ve ağrı gibi diğer semptomları da etkileyebilir.

 

PCOS HAKKINDA DOKTORUNUZLA NASIL KONUŞMALISINIZ?

Randevu öncesi konuşacağınız konuları not almak işinize yarayacaktır. Doktor randevusundayken söylenecekleri unutmanız normaldir, bu sebeple önemli olan her şeyin konuşulduğundan emin olmalısınız. Doktorunuzun sorabileceği aşağıdakilere benzer soruları aklınızda bulundurabilirsiniz:

Semptomlarınız ne durumda

İyi gelen önlemler nelerdir

Nasıl beslenmelisiniz?

 

HANGİ SAĞLIK BRANŞLARI PCOS’U TEŞHİS EDEBİLİR?

PCOS ve PCOS ile alakalı hastalıkları teşhis edip uygun tedaviyi sağlayabilecek çeşitli servisler mevcuttur. Hastalar PCOS ile alakalı sorunlarda genellikle birden fazla sağlık hizmeti alırlar ama bazen de sadece bir hizmetten faydalanırlar. Bu hizmet sağlayıcıları aşağıdaki gibidir:

 

Endokrinoloji uzmanı ( PCOS için uzman konumundaki hormon uzmanı)

Kadın Doğum Uzmanı

Üreme endokrinoloğu ( doğurganlık uzmanı)

Dermatoloji uzmanı

Psikolog ve/veya psikiyatrist

Diyetisyen

 

PCOS TERİMLER SÖZLÜĞÜ

Cilt sertleşmesi: Koyu renkli lekelenme ve daha kalın, kadifemsi cilt dokusu ile tanımlanır. PCOS’lu olan kadınlarda görülen cilt sertleşmesi genellikle insülin direnci ve/veya aşırı kilo ile ilişkilendirilir. Akantozis nigrikans tıptaki ismidir

Androjen: Tüm bayanlar androjen üretir (“erkek hormonu da denir”) ancak PCOS’lu olan kadınlarda çoğu yumurtalıklar tarafından üretilmek üzere androjen miktarı daha fazladır, böbreküstü bezleri de bu üretime dahil olabilir. Çoğu PCOS semptomundan yüksek doz androjen sorumludur.

Vücut Kütle Endeksi(BMI): Kişinin boy ve kilosunu baz alarak onun normal, aşırı kilolu veya obez olduğunu ölçümleme yöntemidir. 18-24.9 aralığındaki BMI sağlıklı olarak kabul edilirken 30 ve üzeri obezdir. Hatasız bir ölçüm yöntemi olmamasına rağmen, PCOS sahibi kadınlar obezite ve obezite benzeri hastalık riski taşıdıklarından sağlıkçılar vücut kütle endeksini ağırlık durumunu değerlendirmek için ekstra bir yöntem olarak kullanıyorlar.

Karbonhidrat: Sebze, meyve, tahıllar ve işlem görmüş ya da paketlenmiş gıdalarda bulunur. Vücudumuz karbonhidratı hücrelere enerji sağlaması için glukoza çevirir. Glisemik indeksi yüksek gıdalar glikoza daha hızlı çevrilir.

Kardio egzersizi: Kalori yakmasının yanı sıra kalp, akciğerleri ve kasları zinde tutar. Toplam kaloriyi kontrol altında tutmanın önemli bir yoludur.

Günlük ritim: Ortalama 24 saat içinde vücutta gerçekleşen biyolojik değişimlerdir. Uyku/uyanıklık döngüleri ve hormon salınımı gibi biyolojik süreçleri düzenlemek için büyük oranda aydınlık ve karanlık gibi çevresel etmenlere göre bağlı hareket ederler.

Klomifen: Yumurtlamayı harekete geçirmek için kullanılan ağızdan alınan ilaçtır. 5 günlük olarak alınır ve tekrarlanabilir.

Kist: İçi su dolu kesedir. PCOS vakasında hastanın yumurtalıklarında birden fazla kist oluşabilir.

Östrojen: Büyük oranda yumurtalıklar tarafından üretilen kadın hormonudur. Böbreküstü bezleri ve vücuttaki yağ dokusu da az miktarda östrojen üretir. Bu hormon vücudunuzda kimyasal bir haberci olarak işlev gösterir.

Glukoz: Kan şekeridir. Vücut hücreleri enerji üretmek için kandan aldığı glukozu absorbe eder.

Glisemik Endeks(GI): Karbonhidrat içeren yiyeceklerin kan şekerini ne kadar yükselteceğini ölçmenin bir yoludur. Yüksek glisemik endeksi olan besinler vücutta daha hızlı sindirilip emilir ve bu da kan şekeri seviyesinde büyük dalgalanmalara yol açar. Glisemik endeksi düşük olan besinler ise vücutta daha kolay sindirilir ve emilir, yani kan şekeri seviyesini daha uzun süreli olarak etkiler.

Hirsutizm: Yüz, göğüs ve sırt gibi bölgelerde erkeksi tipte tüylenme. İstenmeyen tüyler için tedaviye başvurun.

Hormon: Vücutta kimyasal haberci görevi görür. Diğer hormonları ve hayati fonksiyonları yönetir.

Tüp bebek(IVF): Kadının doğurganlık kazanabilmesi bakımından yumurtalıklarının tekrar yumurta üretebilmesi için hormon enjeksiyonuyla uyarılması yöntemidir.

İnsülin: Hücrelerin glukozu enerji olarak kullanmalarına yarayan hormondur. Eğer vücudunuz glukozu olması gerektiği gibi kullanmazsa yüksek glukoz ile karşılaşırsınız.

İnsülin direnci: Vücudun glukoza sahip olmasına rağmen efektif kullanamaması sebebiyle ortaya çıkar. Yani glukoz, olması gerektiği gibi enerji üretmek için hücreler tarafından emilmez. Zamanla insülin direnci yüksek kan şekerine ve insüline sebep olabilir çünkü vücut glukozun emilip enerjiye dönüştürülmesi için daha fazla glukoza ihtiyaç duyar. Aşırı kilo ve obezite insülin direncini kötü etkileyebilir.

İnce PCOS’lular: Aşırı kilolu olmayan PCOS sahibi kadınlardır.

Melatonin: “Uyku hormonu” olarak da bilinir. Araştırmacıların yumurtalık hücrelerinde ve çevresindeki yumurtalık foliküllerinde melatonin reseptörleri olduğunu fark etmeleriyle birlikte melatoninin üreme üzerinde etkili olduğu keşfedildi. Melatonin aynı zamanda yumurtalık foliküllerini koruyan antioksidan etkiye de sahip olabilir.

Metabolik Sendrom: Kalp hastalıkları, diyabet ve kalp krizi riskini arttıran risk faktörleri toplamına denir.

HDL(İyi kolesterol): Kadınlar için 89 cm üzerinde bel çevresi (ya da erkekler için 101). PCOS semptomları aynı zamanda metabolik sendromda da bulunduğu için bazı uzmanlar bir oranda bağlantılı olduklarına inanıyorlar.

Metformin: Vücudu insüline karşı daha duyarlı hale getiren ağızdan alınan ilaçtır. PCOS sahibi kadınların yüksek kan şekeri, insülin ve androjen miktarlarını düşürmeye yardımcı olur.

Yumurtalık hiperstimülasyonu sendromu(OHSS): Yumurtalıkların şişerek vücuda sıvı sızdırmasına sebep olur. Yumurtalıkları harekete geçirmek için kullanılan PCOS ve doğurganlık tedavileri OHSS riskini arttırabilir. Tüp bebek tedavisi geçiren kadınların yaklaşık olarak %10’unu etkiliyor.

Yumurtalıklar: Kasık bölgesinde yer alır ve rahmin her iki tarafında bulunur ve kadında üreme sisteminin bir kısmını oluşturur. Yumurtlama döneminde yumurta üretir ve atar. Aynı zamanda hormon da salgılarlar.

Yumurtlama: Yumurtalıklardan yumurta atılmasıdır. PCOS vakasında kadınlar genellikle düzenli olarak yumurtlama göstermezler. Yumurtlamanın tetiklenmesi: yumurtalıkların genellikle ilaçlarla birlikte yumurta atımı için uyarılmasıdır. Yumurtlamanın tetiklenmesi için kullanılan ilaçlar aynı zamanda doğurganlık ilaçlarıdır.

Polikistik Over Hastalığı(PCOD): Hastanın çok az ya da hiç adet görmemesi ve kısır, obez ve ayrıca aşırı tüylenmeden muzdarip olması durumuna denir. Yumurtalıklarda kist olabilir.

Polikistik Over Sendromu(PCOS): Her 10 kadından birinde bulunan bir sağlık problemidir. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal bir problem olduğu düşünülüyor. Kadında kısırlığın başlıca nedenidir ve vücudu hem fiziksel hem duygusal olarak etkileyen bir çok semptomu vardır.

Gizli şeker (sınırdaki diyabet de denebilir): Kandaki glukozun (kan şekeri seviyesi) normalden yüksek seviyede ama tip 2 diyabettekinden de az olmasıyla tanımlanan diyabet türüdür. Gizli şeker sahibi olmak ilerde tamamen ilerlemiş diyabetle karşılaşma riskini önemli ölçüde arttırır.

Progesteron: Bir kadın hormonu. PCOS halinde progesteron eksikliği düzensiz adet görmeye yol açar.

Uyku apnesi: Kısa süre için nefes alımının durması sebebiyle uykunun aksaması olarak tanımlanır. PCOS sahibi olmak uyku apnesi olma riskini arttırır. Uyku apnesi, aynı zamanda kalp hastalıkları ve krizi riski ile de ilişkilendirilir.