Tiroid Dergisi’nde yayınlanan bilgilere göre, tiroid fonksiyonunun hipofiz bezi ve tiroid fizyolojisinde görülen yaşa bağlı değişimler ile bağlantılı olduğuna ulaşıldı.
Araştırmacılar edinilen bilgiler ışığında tiroid hormonu takviyelerini reçete ederken dikkatli olunması gerektiğini söylüyorlar; zira tiroid uyarıcı hormonun yüksek olmasının nedeni her zaman subklinik hipotiroid olmayabiliyor.
Geniş popülasyonlu birçok araştırma kandaki tirotropin (TSH) seviyesinin yaşlı popülasyonda daha yüksek olduğunu gösterdi. Bunun sonucunda yaşlı hastalarda genç hastalara uygulanan miktardan daha fazla miktarda tiroid hormonu uygulanmaya başlandı. “Hipotalamik-pitüitüer-tiroid ekseni sağlam olduğunda Tsh tiroid hormonunun üretimini arttırmak için tiroid hormonunun eksikliğine tepki olarak yükselir. Bununla birlikte, yaşlanma sürecinde görülen yüksek TSH seviyeleri primer tiroid bezi yetmezliğinden başka değişimleri yansıtıyor olabilir” diyor Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Jennifer Mammen ve meslektaşları.
Tiroid fonksiyonu her yaştan katılımcıda sabit kalırken araştırmacılar yaşlı yetişkinlerin genç gruplara kıyasla daha fazla değişim gösterdiğini tespit etti. 89 yaşın üstündeki katılımcıların yaklaşık üçte birinde en düşük ve en yüksek beşte birlik dilime tekabül eden (32.3) değişimler görüldü, buna karşın 60 yaş altı katılımcıların sadece %9.5’inde değişim vardı.
Özetle, alınan sonuçlar tiroid fonksiyon testlerinin hipofiz ve tiroid fonksiyonlarında birçok nedene dayalı olarak değişimler görülebiliyor ve patofizyolojideki bu çeşitlilik yaşlı kişilerde tiroid testlerinin yorumlanmasını zorlaştırıyor. Bu noktada fenotipleştirme bu popülasyonda uygun terapinin değerlendirildiği çalışmalar için kritik önem taşıyor, zira tiroid hormon replasmanının etkisi fizyolojik mekanizmalara bağlı olarak değişebiliyor.