Hepimiz şekeri seviyoruz ama bu şeker bağımlılığını yenemeyeceğimiz anlamına gelmez! Yapılan araştırmalarda bazı kişilerin genetik olarak şeker krizlerine çok daha yatkın olduğu ortaya çıktı. Bilim bize tıpkı nikotinde veya uyuşturucuda olduğu gibi şekere de bağımlılık geliştirilebileceğini gösteriyor. Şekere bağımlılık geniniz olsa bile (evet böyle bir gen var) kullanacağınız besin maddeleri ile beyninizi yeniden şekillendirerek genin aktivitesini değiştirebilirsiniz. İştah ve yeme ataklarını etkileyen hormon ve nörotransmitterlerin çalışma prensibini anlamak biraz zordur çünkü yemeğin kan şekerinizi ne kadar hızlı yükselttiği, stres seviyeniz, yeterli uyuyup uyumamanız, beslenmeyle ilgili yetersizlikler gibi birçok faktör söz konusudur. Yemek bağımlılığı olan kişiler bunun her zaman irade ile alakalı olmayabileceğini unutmamalıdır. İşte yeme bağımlılığıyla mücadelede dostunuz olacak 5 yöntem:
1. Kan şekerinizi dengeleyin: Araştırmalar, düşük kan şekerinin beyine daha az kan gitmesine neden olduğunu ve bu nedenle daha kötü kararlar almanıza yol açtığını gösteriyor. Kan şekerinizi stabil tutmaya besleyici bir kahvaltıdan başlayabilirsiniz. Sağlıklı bir kahvaltı aynı zamanda kilo vermede de oldukça etkili. Her 3-4 saatte bir yemek yiyin ve her öğününüzde protein olsun.
2. Şekeri ve tatlandırıcıları hayatınızdan tamamen çıkarın: Rafine şekeri meyve suyunu ve tatlandırıcıları beslenme planınızdan kaldırın. Bu besinler şeker ataklarınızı tetikler.
3. Yeme ataklarınıza neden olan besin alerjileriniz olup olmadığını öğrenin: Genellikle alerjik olduğumuz besinleri tüketmek isteriz. Sık görülen alerjiler gluten, süt ürünleri, yumurta, mısır, soya, şeker ve fındık alerjileridir.
4. Yedi-sekiz saat uyuyun. Yetersiz uyku yeme ataklarını arttırıyor.
5. Takviyelerle beslenmenizi destekleyin:
• D3 vitamini:Bir araştırmaya göre D vitamini yetersiz olduğunda iştahı bastıran hormon devreye girmiyor ve bu da ne kadar yerseniz yiyin sürekli aç hissetmenize neden oluyor.
• Omega 3 yağ asidi: Omega 3 yağ asidi beynin sağlıklı çalışmasında, insülin kontrolünde ve inflamasyonda rol alır.